Şehir hayatı yorar...

Şehir yaşamı hareketsizdir. 

Kilo aldırır, türlü hastalıkları davet eder. 

Hiç gidilmeyen veya çok az gidilen spor salonlarına kayıt yaptırırsınız. 

Sağlıksız yiyeceklere para harcar kilo alırsınız. O kiloları vermek için yine para harcarsınız. 

Kırsalda yaşayan insanların buna ihtiyacı yoktur. Rutin işleri ile sporunu yapmış olur.  

Çoğu zaman sabah içtiği bir çorba onu gün boyu dinç tutabilir. 

En yorgun anında kırlara uzandığında başında bekleyen bir müdürü yoktur. 

Memurda kendisidir, amirde. 

Fazla mahalle baskısı görmediği için gereksiz kıyafet, araç ve ev masrafına girmez. 

Hiç bir krediye bulaşmadan ömrünü devam ettirebilir. 

Köy hayatı insanı hayatını ipotek ettirecek borçlara girmeyebillir. 

Şehirde buna mecbursunuz. 

Sistem sizi sürekli harcamaya, borçlanmaya, teşvik eder.

Borçlandıkça daha çok çalışmak zorunda kalırsınız, çalıştıkça daha çok kazanır, kazandıkça daha çok borçlanırsınız. 

Sonra emeklilik gelir, artık köyede dönemezsiniz. 

Borçlar bitmiştir belki ama ömürde bitmiştir. 

Geç olmadan köyünüze dönün.

Kuşları, rüzgarın uğultusunu dinleyin.

Uzak ufuklara bakın, gökyüzündeki yırtıcı kuşlara, yeryüzündeki yeşil örtüye bakın. 

Hamdolsun ben bunlara çok geç olmadan kavuştum.

"Hamdolsun."

Murat Yılmaz 

Kuşlar vadisi, Perşembe, Ordu